10 Eylül 2012 Pazartesi

Aslı - 2008


Öncelikle "Neresindeyim" den "Söylediğim Şarkılarda Saklı" ya kadar geçen süreci kısaca özetlermisiniz?

Valla bu tam 7 senelik bir süreç,dolayısıyla özetlemesi de hayli güç.İlk albümle çok güzel bir başlangıç yaptım,3 klip çektik,2004 yılında ''Su Gibi '' albümü çıktı.Çok güzel konserler ve 3 klip ardından ''Söylediğim Şarkılarda Saklı'' için çalışmaya başladım.Geçen Nisan ayında da bu albüm yayınlandı.

İlk albüm "Neresindeyim" Kargo grubundan iki önemli müzisyen prodüktörlüğünde hazırlandı ve o dönem için gayet olumlu tepkiler aldı. Hedeflenen başarı yakalandımı o dönem için?

O albümle çok güzel tepkiler aldım,herkesin benden beklentisi de büyüktü aslında.Güzel konserler verdik,sadece terslikler biraz peşimi bırakmadı diyebilirim.Ses tellerimden küçük bir operasyon geçirmek zorunda kaldım,tam albümü tanıtmam gereken bir dönemde birkaç ay şarkı söyleyemedim.Sonra da plak şirketimle yaşadığım fikir ayrılıklarından dolayı ikinci albümün çıkması hayli gecikti.Ama baktığınızda bugün beni sevenler için hala ilk albümüm çok özeldir.Aradan zaman geçince elbette bazı eksiklikler görülüyor,şunu şöyle yapsaydım diyorsunuz ama Neresindeyim bütününde özüyle,gerçekliğiyle,naifliğiyle çok güzel bir albümdür benim için.

"Su Gibi" albümünde birçok değişik sound vardı, yine alternatif denebilecek albümde gitarlar ilk albümdeki kadar ön planda olmasada yinede beğeni topladı. 3 albümdede Serkan Çeliköz imzası olmasına rağmen sound olarak farklılıklar gözlemleniyor. Bu bir arayış mı yoksa farklı olması mıydı amaç zaten?

Arayış değil kesinlikle.''Su Gibi'' albümü rahat bir çalışma dönemi ardından çıkarabildiğimiz bir albüm olmadı.Hem şarkılar bizi biraz çeşitliliğe doğru götürdü hem de plak şirketinden albümün ilk albümden daha soft olması gerektiğiyle ilgili bir baskı vardı.Halbuki bence ilk albüm de sert bir albüm değildi:) Müziğinize bir müdahale hissetmek benim gibi ne istediğini yapmak konusunda net olan ve aslında bu anlamda biraz da dominant olan bir müzisyen ,bir insan için kolay olmadı.

Her sanatçı için örnek aldığı veya müzikal anlamda esinlendiği önemli sanatçı ve gruplar olmuştur. Sizin için böyle isimler var mı? Eğer varsa etkilendiğiniz gruplar veya sanatçılar hangileridir?

Ben de elbette bir sürü ismi dinleyerek,severek büyüdüm dolayısıyla bilinçli olarak olmasa da dinlediğim müzikten etkilenmiş olmam kaçınılmazdır. 80ler ve 90ların ilk yarısında çok fazla dinlediğim glam gruplarından özellikle vokal tekniği olarak etkilendim diye düşünüyorum.Ama daha sonra tabi ki kendinizi buluyorsunuz,ürettikçe kendi tarzınızı da geliştiriyorsunuz.

Klipler bir sanatçının ve albümün tanıtımı için önemli bir etken. Sizin kliplerinizinde hep beğeni toplayan çalışmalar. Bu konuda seçici misiniz? Kliplerde etkileyicilik için ayrı bir yoğun çalışma içerisine girdiğiniz oluyormu yoksa bu beğeni zaten şarkıların kalitesinden kaynaklanıyor olabilir mi?

Şarkıların etkisi var ama kötü bir kliple şarkının etkisini azaltabilir, iyi bir kliple de yükseltebilirsiniz.Bizler dünya piyasasına oranla Türkiye'de çok daha az bütçelerle iyi işler çıkarmaya çalışıyoruz.Ben çalıştığım yönetmenler konusunda seçiciyim.Bir de hiçbir zaman işi sadece yönetmenin eline bırakmam,elbette teknik anlamda işin sorumlusu yönetmendir,ancak ben her detayla da ilgilenmeye çalışırım.Bugüne kadar 9 video klip çektik,geçen hafta ''Gitmiş Gibisin''e çekildi yeni klip.Şimdiye kadar sonucundan memnun olmadığım 2 klibim var,onlar da bana kalsın : )

Korsan sektörünün müziğin kalitesini olumsuz etkilediği ortada. Çünkü bir albümün hazırlanması aşamasındaki masraflar kalite ile doğru orantılı ve bu masrafların karşılığı alınamayınca belkide uluslararası anlamda ses getirecek büyük prodüksüyonlar oluşamıyor bir türlü ülkemizde. Sizin görüşleriniz nelerdir bir sanatçı olarak bu konuda? Neler yapılabilir sizce?

Korsan,mp3 bunlar şu an için çok büyük problem. Albüm satışları neredeyse yok. Buradan bu sektörün dönmesi imkansız hale geldi.Durum böyleyken de zaten prodüksiyon bütçelerinde her zaman sanatçıyı zorlayan müzik şirketleri değil bir bütçe ayırmak hazır prodüksiyonlar peşinde koşmaya başladılar.Ayrıca menajerlik olarak da pay sahibi olmak istiyorlar.Sanatçılar da yavaş yavaş kendi albümlerini kendileri çıkarma yoluna doğru gitmeye başlıyorlar.Şu durumda yurtdışından biri sizi keşfedip,fırsat vermedikçe yurt dışına açılmayı hayli zor görüyorum.

Ülkemizdeki Rock kültürü hakkındaki görüşleriniz nelerdir? Birçok uluslararası festival'de yapıldı bu sene. Gereken kalite'ye ulaşabildimi Rock piyasası ülkemizde?

Son 10 seneyi düşünürsek,büyük bir gelişme var.Geçen zaman içinde çeşitlilik de kalite de artmaya başladı.Tabi ki bunların içinde çok amatör işler de var ama ne kadar çok iş çıkarsa,rock müziğin ülkemizde kabul görmesi ve gelişmesi de o kadar hızlı olur diye düşünüyorum.Uluslararası festivallerin yapılıyor olması hepimiz için bir artı.Dinleyici açısından da sevdikleri ve dinledikleri yerli ve yabancı sanatçıları aynı sahnede izleyebilmek büyük bir keyif olsa gerek.Belki bu festivaller sayesinde bizlerin de yurt dışındaki festivallerde yer alma imkanımız da olabilir.Ancak elbette ki şunu da kabul etmek gerekir ki Türkiye'de rock dinleyen ve seven insan sayısı gene de nüfusa oranla oldukça az.

Son dönemlerde birçok sanatçı ve grup müzik piyasasına dahil oldu ülkemizde. Ama genelde hep aynı tür müzik yapıldığı ve grupların birbirlerine çok benzediği veya başka ünlü bir grubu taklit ettiği gibi eleştiriler alıyor. Genç müzisyenler için görüşleriniz nelerdir? Yeterince kaliteli müzik yaptığını düşündüğünüz genç müzisyenler var mı son dönemlerde?

Bazılarını çok beğeniyorum, bazılarının yaptığı müzikten ise herhalde ben birşey anlamıyorum diye düşünüyorum:) Ben aslında dinleyiciyi çok önyargılı buluyorum.Hemen her duydukları şarkıyı bir başka şarkıya benzetmeye çalışıyorlar,nota sayısının ve varyasyonlarının sınırlı olduğu gerçeğini unutuyorlar. Elbette baştan sona kadar şarkı benziyorsa eleştirebilirsiniz ama toplam 2 ölçü bile sürmeyen bir bölüme şuna benziyor denmesinin haksızlık olduğunu düşünüyorum.Müzik türüne gelince müzisyenlerin etkilendiği akımlar ,türler vardır,onları üretme sürecine kadar besleyen şeyler.Yaptığımız müzik de batı bazlı bir müzik olduğuna ve bunu biz keşfetmediğimize göre elbette birilerine benzeyebilir.Önemli olan zaman içinde kendi tarzınızı iyice oturtabilmektir.Bizlerin yaptığı bir çeşit mix aslında.İçinde az da olsa doğu öğeleri bulunan batı kaynaklı bir müzik.İçimizden bazılarında bu doğu etkisini daha çok, bazılarında ise daha az görebiliyoruz.

Bundan sonraki uzun vadede olan projeleriniz nelerdir? Kısaca bunlara değinir misiniz?

Uzun vadede demeyeyim ama kısa vadede akustik bir albüm çıkarma gibi bir düşüncem var,henüz ayrıntılarını oluşturmadım ama içinde hem yeni şarkıların olduğu hem de daha önce kliplendirme fırsatı bulamadığım,hem benim hem dinleyicinin çok sevdiği şarkılarımın akustik yorumlarından oluşan bir albüm yapmak istiyorum.Bu fikre gelmemin en büyük sebebi ise Türkiye'de bir türlü verdiğimiz konser mekanlarında özellikle barlarda iyi soundlar yakalayamıyor olmamız.İşini iyi yapan ton maister sayısı gerçekten az,mekanlarsa aslolan şeyin müzik olduğunu unutup ona yatırım yapmıyorlar,biz de çıkıyoruz,performansımızı sergiliyoruz ama büyük konserler dışında ne sahne içinde ne sahne dışında çıkan sesten memnun olmuyoruz.O zaman istediğiniz kadar iyi şarkıcı,iyi müzisyen olun seyirci sizi gerçek halinizle algılayamıyor.Ben sahne içinde bu sorunu ortadan kaldırmak için kulaklık monitörü kullanmaya başladım,böylece herşeyi duymak istediğim kadar ve tek tek duyabiliyorum.Bu beni sahnede inanılmaz rahatlattı,çünkü duymadan çalmak ya da söylemek bir müzisyen için bir zulüm:)Ama bu seyirciye giden ses için bir çözüm değil elbette.Bu yüzden akustik bir albümde yalın bir müzkle sesimin bileşimi fikri şu an için bana hoş geliyor.Bir de önümüzdeki en yeni plan yeni klip.Gitmiş Gibisin'e çektik,Ocak sonu da yayınlanmaya başlayacak.

Rockdream - 10 Ocak 2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder