10 Eylül 2012 Pazartesi

Aslı Büyüdü

Rock müziğin sevilen sesi Aslı, evlenmesine kısa süre kala müzik kariyerinde soyadını da kullanmaya başlayarak herkesi şaşırttı. Üç şarkılık bir maxi-single yayınlayan, önce soyadı olan Gökyokuş’u bu çalışmanın kapağına yazdırıp ardından ıtalya’da evlenen genç rock’çı ile “Büyüdük” adlı single’ını, aşkını ve sıkıntılarını konuştuk.



Büyümeniz için kaç albüm çıkarmanız gerekti?

- 33 yaşına geldim ve ilk albüm çıkalı 10 sene oldu. Bu süre içinde hem ben büyüdüm, hem de dinleyenlerim.

Hâlâ zıp zıp zıplıyor musunuz sahnede?

- Yeri geldiğinde evet. Sesime slow şarkılar yakıştırıyorlar ama ben insanlarla zıpladığımız şarkılardan daha çok keyif alıyorum.

Albüm yerine 3 şarkılık maxi-single tercih etmenizin sebebi ne?

- Uzun yıllar Kargo grubunun eski elemanı, benim de 15 senelik arkadaşım olan Serkan Çeliköz ile çalıştım, ama biliyorsun o Seattle’a yerleşti. şimdi Haluk Kurosman ve Yağmur Sarıgül’le yola devam ediyorum. Açıkçası önceleri başkalarıyla çalışmakta zorlandım. Çünkü kolay kolay kendimi emanet eden biri değilim. ıki çalışma arası üç sene olmasının bir nedeni de bu zaten.

Neden albüm değil single?

- Bu, piyasadaki değişim sürecine ve bu süreçte yaşananlara bir tepki. Gerçi önümüzdeki günlerde yeni şarkılar ve birkaç da eski parça kullanacağım akustik bir albüm projem var.

NEV KONSERİNDE TANIŞMIŞTIK

Neden 10 yıl sonra adınızın sonuna soyadınızı eklediniz, hem de evlenmişken?

- Öyle denk geldi aslında, çünkü ben albümü çıkardıktan sonra evlendik. ılk albümü yaptığımda 22 yaşındaydım. Soyadım çok uzun olduğundan insanların unutabileceği endişesiyle sadece Aslı olarak çıkmıştım. Sadece ismimi kullanınca da adımın önüne “rock&’çı” sıfatı yakıştırıldı. Sıfatlardan kurtulmak istedim. Aslında daha önce bunu yapmak istemiştim ama plak şirketim sıcak bakmamıştı. Artık kendi işimin sahibiyim ve kimseye danışmam gerekmediğinden Aslı Gökyokuş olarak çıkabiliyorum. Aslında evlendikten sonra Aslı Gökyokuş Yıldırım oldum.

Erdal Yıldırım ile evlendiniz. Ve albümde birlikte yaptığınız iki şarkı bulunuyor.

- Evet... Erdal müziğe lise yıllarında başlamış. Bu işi profesyonel olarak yapmıyor ama müziğe gerçekten aşık. Bir müzisyenle aynı evde olmak onu tetikledi. Bu benim açımdan da şans, çünkü evde benimle birlikte üretebilen ve beni besleyen biri var.

Evlilik için İtalya’daki Como Gölü’nü seçmenizin özel bir nedeni var mıydı?

- İtalya’yı ikimiz de çok seviyoruz. Mümkün oldukça farklı bölgelerini görmeye gidiyoruz ve her seferinde o ülkeye daha çok hayran oluyoruz. Como’yu merak ediyorduk zaten... Nikah yeri de ya Como ya Toscana olacaktı. Bence insanlar evlenirken başkalarına göre hareket ediyor. Biz ise kendimiz mutlu olacağımız şekilde bir düğün yapmak istedik. En yakınlarımız bizimle olsun istedik. 50 kişiydik, inanılmaz güzel ve sıcaktı. Nev de bizimleydi, törende bizimle birlikte şarkı söyledi.

Nev sizin çöpçatanınız mıydı?

- Erdal’ın ve benim çok yakın arkadaşım. Biz onun sahnesi sırasında tanıştık. Öyle bir çöpçatanlık durumu olmadı tabii. Konseri vesile oldu diyelim. Dolayısıyla düğünümüzde de o şarkı söylesin istedik.

EVLENMEDEN ÖNCE DE KENDİMİ BEKAR GİBİ HİSSETMİYORDUM

Evlilik fikri ya da bir deftere imza atmak gözünüzü korkuttu mu?

- Hayır. Ben evlenmeden önce kendimi bekar gibi hissetmiyordum ki, evlendikten sonra evli gibi hissedeyim. O imza göz korkutmuyor dolayısıyla... Tören de bizi çok mutlu eden bir olayı sevdiklerimizle kutlamamız için vesile oldu, hepsi bu...

Single, evlilik... şimdi sıra çocukta mı?

- Çocuk kolay büyüyen bir şey değil ve ben özgürlüğüme düşkünüm. Sevdiğim şeyi istediğim zaman yapabilmeliyim. Anne-baba olmak biraz saplantılı bir durum. Herkes kendi çocuğunu dünyanın en güzel çocuğu olarak görüyor. Demek ki hastalıklı bir duygu bu (gülüyor). 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder